Geçtiğimiz hafta ‘’Her çoçuk ıspanak sevmez’’ kitabının yazarı sevgili @yasust Yasemin’in ‘’Çocuklara sebze yedirmenin yolları’’ isimli @happynesttr de düzenlenen seminerine katıldığımdan bahsetmiştim. Mini gurmemizle birlikte mutfağa girmekten, ona yemekle ilgili masal kitapları okumaya kadar bütün taktikleri deledim topladım ve size güzel bir yazı hazırladım. Yazının tamamı www.minigurme.com da. Haydi mini gurme anneleri, önce yazıyı okumaya, sonra doğru mutfağa:))
Hangimizin mini gurmesi ıspanak seviyor ki diyerek hepimizin adına düştüm yollara. Etiler’de harika bir bahçesi, seminer salonu olan Happynest’e vardım ve önce bir oh çektim. Dekorasyonu ve sıcaklığı ile bu mekan beni öyle bir rahatlattı ki ıspanak olup mini gurmenin midesine giresim geldi. Biraz dinlendikten ve bahçedeki yeşillerin kokusunu içime çektikten sonra seminer başladı. Kalemim kağıdım her şeyimle hazırdım çünkü ıspanak yedirmek benim gibi bir annenin en önemli göreviydi.
‘’Her Çocuk Ispanak Sevmez’’ kitabının yazarı sevgili Yasemin Üstay Tekin bugün bize ‘’Çocuklara sebze yedirmenin yollarını’’ anlatacaktı ve seminer başladı. Yasemin Hanım’ın kitabında bulunan tariflerden pişirdiği harika atıştırmalıklar, çaylar kahveler derken kendimi ıspanak yemiş Temel Reis gibi kaslarım şişmiş ve güdülenmiş, inançlı bir şekilde hissediyordum artık. Çünkü yemek saatlerinde o karnıma giren ağrılar, acaba bunu beğenecek mi yiyecek mi stresleri uçmuş gitmişti aklımdan.
Öncelikle yasemin hanım diyor ki ‘’Çocuğunuz ile birlikte mutfağa girin’’ O kadar haklı ki. Geçen gün mini gurme ile ekmek yapmak için mutfağa girdik. Ona cevizleri küçük parçalara ayırma görevini verdim çünkü birlikte cevizli bir ekmek yapacaktık. Bir baktım benimki cevizleri birer ikişer ağzına götürüyor. ‘’Ben bir dahakine brokolili ekmek yapmaz mıyım’’ diye sinsi sinsi düşünmedim değil tabi. Neyse sütümüzü mayamızı bütün malzemelerimizi birlikte koyduk ekmek makinesine. En son cevizleri de ekledik makineyi çalıştırıp ogle uykusuna yattık. Yatarken de mini gurmeye dedim ki uyandığımızda misss gibi ekmek kokusu duyacağız tamam mı? Bir hevesle gözünü kapattı benimki. Demekki birlikte mutfağa girmek yemek yedirmekten başka yollara da yarayabiliyordu. Uyanınca ekmeeek diye mutfağa koştu ve bir güzel yedi cevizli ekmeğini. İşte Yasemin Hanım da diyor ki çocuğunuzla mutfakta sandığınızdan çok daha fazla şey yapabilirsiniz. Sebze meyve yıkayabilirsiniz, hamur yoğurabilirsiniz. Tamam etraf biraz kirleniyor ama inanın değiyor bu maceraya.
Bir diğer taktik de sunumları değiştirebileceğimiz gerçeği. Yasemin Hanım diyor ki ‘’Benim eşim kapuska yemiyor, fakat lahana sarmasını birer ikişer götürüyor. Haklı da gerçekten. Mesela kitabında Meksika Fasulyeli Brownie, kurufasulye soslu makarna gibi tarifleri var. Anlamadan dinlemeden hoop mini gurmenin midesine.
Birlikte yemek ile ilgili kitaplar okumak, sofrayı ona kurdurmak gibi şeylerin de etkili olduğunu söylüyor. Buna da çok katılıyorum. Akşam olduğunda mini gurmeme haydi babaya yemek hazırlıyoruz dediğimde çatalları bıçakları masaya dizerken duyduğu heyecan azalana kadar iki köfteyi götürmüş oluyor inanın.
Bir de çok etkilendiğim bir bölüm var ki yanlışlar doğrular bölümü. Burada aslında hepimizin yemek yedirmek için mini gurmemize tamamen iyi niyetimizle sarfettiğimiz sözler yerine neler kullanabileceğimizden bahsediyor. Örneğin ‘’Sebzeni bitirmeden tatlını yiyemezsin’’ yerine ‘’Bugün pişmiş havuc yemedin yarın bir de çiğ deneyelim’’ demek ona aslında yemek yemenin tatlıyla ödüllendirilecek birşey olmadığı tamamen doğan yaşamsal bir şey olduğu mesajını veriyoruz.
Ve en önemlisi Yasemin Hanım diyor ki; ‘’Açken deneyin’’ Biliyorum ki o masadan kalktığımızda aç olan mini gurme değil annelerin gözleri. O yüzden tokken çocuğunuzu zorlamayın. Onun sizin değer biçtiğiniz miktardan daha azıyla da doyabileceğini Kabul edin.
Ve dahası İstanbul’da iseniz bu seminere muhakkak gidin. Gidemiyorsanız da bu anlattıklarımdan çok daha fazlası için ‘’Her Çocuk Ispanak Sevmez’’ kitabını edinin.